top of page

Arif Vefik Çınar

Bünyan'da doÄŸdu. Ä°lk Kayseri milletvekillerinden Müderris Alim Efendi (Çınar) nin torunu, Alim Çınar’ın oÄŸludur. Ortaokuldan sonra tahsiline devam etmemiÅŸtir. Hece ve serbest vezinle ÅŸiirleri vardır. Halen Bünyan Beden Terbiyesi Ä°lçe MüdürlüÄŸünde çalışmaktadır.

​

YORGUN HERÄ°FLER

 

Koltuk altında ezilmiş bir paket,
Ya da elde bir poÅŸet.
Gömlek buruÅŸuk, omuzda ceket..
Dal uçlarından yükselirken günün son gölgesi
Yorgun heriflerde baÅŸlar
Eve dönme hevesi…

Biri kasketli
Öbürü ayakkabısının arkasına basmıştır.
Biri türkü tutturmuÅŸ,
Diğeri son sigarasını yakmıştır.
Emektir, alın teridir, helaldir lokmaları
Üç-beÅŸ kuruÅŸ da olsa bütün kazançları.
Kiminin saçları dağınık,
Kiminin hâlâ katlıdır paçaları.
Döner evine yorgun herifler
AkÅŸam zamanları…

 

Karşılar onları, önce çamaşır asılı evler;
Yemek kokuları,
Çığlık çığlığa koÅŸuÅŸan çocuk sesleri.
Döner evine yorgun herifler
AkÅŸam üzerleri.
Kiminin babası, kocası
Kiminin oÄŸlu gelmiÅŸtir.
Aaah, yetim Ali babasını hiç görmemiÅŸtir…

 

Bu saatte olmaz fazla, ne muhabbet ne kelâm
Gayet kısa olur selamları.
El, baÅŸ, göz iledir cümle lisan
Bilir onu mahallenin hatır uzmanları.
Her ÅŸey ayak üstüdür,
Bu saat, yorgun heriflerin 
Eve dönüÅŸüdür….

 

Ahmet, Mehmet, AyÅŸe, Emine
Haydi Ä°brahim
Bismillahirrahmanirrahim.
Åžükredin kaldırmadan sofrayı
Bu gün de buldunuz ÅŸu mübarek çorbayı.
BorçmuÅŸ, senetmiÅŸ, falan filanmış
Aman canım daha da neler
Arif Usta takma kafayı
Getirin hele getirin
Bir yorgun herif çayı


GÖLGELER 

​

O sessiz kaygan ÅŸeklinizle
DoÄŸduÄŸum gün tanıştım gölgeler.
Anamın avuttuÄŸu günler ve 
Eşyayı tanımazdan evvel
Oyuncağım, arkadaşım olmuştunuz
Ağladığım geceler.
Çok oyunlar oynaÅŸtık,
İsli bir gaz lambasının
Ya da titrek bir mum ışığının
Kör kandil aydınlığında,
Duvarda, tavanda, karşımda
Åžekilden ÅŸekle girdiniz gölgeler
Daha ne marifetler vardı
O siyah renkli kadife karanlığınızda,
Neler, neler…
Bir zamanlar, çocukluk çemberimin dibinden
Kaybolur, kısalır, sonra uzardınız
Rüzgâr beni,
Siz de yerleri yalar – yutar 
Hiç doymazdınız.
Sedirde ben, ayak ucumda kedim
Ve siz

Gölgeler altında çiçeklerin 
Daha romantik yatardınız…

 

Bazen bir kuÅŸ kanadından yere düÅŸer,
Kırılıp incinmez;
Bazen bir karlı dağın yamacından geçer
ÜÅŸümezsiniz.
Oysa benim
Zaman zaman kırılıp incinir kalbim
Ä°çim kâh yanar, kâh üÅŸür
Siz bunu hiç bilmezsiniz…

 

Misafiriniz olurum herkes gibi
Hele o yaz günleri
Cehennem sıcaklarında
Ne büyük lütuftur rahatlatan serinliÄŸiniz
Terimi soğutup, yorgunluğumu alırsınız
Bir çardak, ya da aÄŸaç altında.
Gözlerimi yumarak derin bir oooh çekerim
Ä°çimden size nasıl da teÅŸekkür ederim…

 

EÄŸlenmeyi de seversiniz bilirim,
Var yosma taraflarınız da..
Siz insanı baÅŸtan da çıkartırsınız
CoÅŸkun bir ateÅŸin oryantal kızıllığında…

 

Ve bir gün gölgeler,
Aranızda bulunmazsam şayet
Benim çember sürdüÄŸüm yerlerde dolanırsınız
Kim bilir,
Belki de bir menekşe dalından
Kabrime uzanırsınız…

​

bottom of page