top of page

Yerel Ağızda Kullanılan Kelimelerden Örnekler:


A


aba : anne
abooo   : hayret ünlemi
acar ~ acer : yeni, taze;  gözü pek, yiğit
ağnamak : yerde yuvarlanmak (hayvanlar için)
ağpakla : beyaz fasulye 
alençik  : kapısı penceresi olmayan basit yapı, bağ evi
ame : babanın kız kardeşi, hala
Amet   : Ahmet 
amelya  : amele
Anşe  : Ayşe
aralık : odalar arasındai koridor
arıstak : tavan
armıt  : armut
attırmak : (erkekler için) işemek
ayrıksā : elden ayrı değişik tip
āzen  : ezan

B


babal  : vebal
balak : malak, erkek manda yavrusu
baldırcan  : patlıcan
bannah  : parmak
bayak: demin
behrüdar  : berhüdar, mesut olan, onan 
beşirlemek : becermek. başarmak
bıldır : geçen sene
bızā  : buzağı
bişkin  : pişkin
bitlipakla : barbunya
boruç : çömlek, testi
buncâm : bu kadar

C


cavlamak : kavlamak, derinin dökülmesi
cerek : çok uzun değnek
cınnahlamak  tırnaklamak
cikciki : halının kenarındaki ince su
ciyer  : ciğer
culuk : hindi
cuvara  : sigara
cülüş : daha beter

Ç


çabıh : çabuk
çabıt : bez
çahıldak : koyunların yününe yapışan pislikler
çamır  : çamur
çarhıt : eski,  külüstür
çavdırık : savruk, düzensiz iş yapan
çeerdek : çekirdek
çıhı : çıkın, bohça
çöğdürmek : işemek
çölmek  : çömlek
çömütmek çömelmek

D


daha ~ deha : işte
dalıkmak . uyku ile uyanıklık arasında olmak
dal öğlen: tam öğle vakti, öğle sıcağı

daş  :taş
deberme : açılan yufkanın yüzünün ıslaklığının hafifçe gitmesi
değermen  : değirmen
demirdelen : ağaçkakan
devriş  : derviş
dıkım : bir lokma, sokum
dezgâh  : tezgâh
dibiyak: deminden, biraz önce
dilki  : tilki
dinelmek : ayağa kalkmak, ayakta durmak
dodurganmak  : yavaş sesle söylenmek 
dombalak : takla
dombalak aşmak : takla atmak
domuşmak : somurtmak, sessiz ve dargın durmak; büzülerek oturmak
döşürmek : toplamak
duluk : ağız boşluğunun iki yanı
duz  : tuz

E


edik  ayakkabı
ehbap : ahbap 
ediraf : etraf, çevre
efilemek : hafif hafif çırpınmak
eldivan :  eldiven
elemi değelmi: öyle değil mi

eleňňi  öylemi
ellâm: (“Allahüālem”in bozulmuş şekli) her halde
emenmek: emek vermek, eziyet çekmek

erincek : üşengeç
eşgi  : ekşi

F


felfeli  : ortaklaşa yiyecekli piknik
fışkı : büyükbaş hayvanların cıvık pisliği
filcan  : fincan
firkatlenmek : daralmak, bunalmak
ferişte    : melek
filfili : ince

G


gabatlama : kabartma
galan  : artık, bundan sonra
gapı    : kapı
gannavursu  : karın ağrısının bozulmuş ifadesi (genellikle huysuzluk yapan çocuklara söylenir bezginlik anlatır.)
garga  : karga
gatıran  : katran 
gavah  : kavak
gayda : kaide
gayfe  : kahve
gaygana : yağda pişmiş yumurta
gebetleme  tam kurumamış kaysı, erik gibi meyveler
gıcılamak: gıcır gıcır ses çıkartmak
gıllangıç ~ gallanguş : kırlangıç
gıranata : klarnet 
gırcı  : kırcı 
gırıh : kadının erkek dostu
gicişmek : kaşınmak
godalak : ahenkli uyumlu
gunnamah : doğurmak
gücük~güdük : kısa

H


hamır  . hamur
hangırdamak : biraz yüksek sesle gülmek, kıkırdamak 
hasda  : hasta
hece daşı : mezar taşı
hecirget : tandırın üzerine konulan demirden yassı çubuk

heç mi değel mi: öyle değil mi
hedāye  : hediye
hekâye  : hikâye
hıllanmak: dolanmak
hınaz : kıskanç
horuz  : horoz 

I


ıhdırmak  : çöktürmek
ılfıdın : rafadan
ılgıt ılgıt : yavaş yavaş
ılıngaç : salıncak
ıprıh  : ibrik 
ıptı  : önce, ilk önce
ırafık : arkadaş  (Hac arkadaşı)

İ

ibiklemek: gagalamak
irişgi : çiğ olarak da yenilebilen iyice kurumuş sucuk
isportu  : ispirto
ilağan  : leğen

K


kadak: kabara
kâğart  : kâğıt
kayfe  : kahve
kelli : sonra

keşgöz: şaşı gözlü
kezek : tezek
kısnık : cimri
kirpit  : kibrit
kişiflemek : gözetlemek, keşif yapmak
kitlek : tandır duvarında akan hamurdan geriye kalan ince gevrek ekmek
korge – kolge : gölge
koseğ : ocaktaki ateşi karıştırmak için kullanılan değnek, köseği

koz: ceviz
kûle : hava alması için tandıra açılan delik
kunya : künye
künde : hergün

L


lelbebi  : leblebi
lâlibali  :laubali

M


malamat : perişan,  rezil
mâle  : mahalle
mapus   : hapis, tutsak
māsimek : önemsemek
Māmıt  : Mahmut
māzer  : mezar
melâke : melek

mencilis: meclis (TBMM)
menevşe : menekşe
mıklandız : mıknatıs
mûnus : munis. uysal
mürayi : iki yüzlü, riyâkâr

N


nâli : nalın 
navāt  : ne zaman
nediyon : ne diyorsun
nediyon gī : ne diyorsun kız
nemârek : neyime gerek
nencâm : ne kadar
neşāl : ne şekilde

O


ofartmak : abartmak
oşukçu : yaltakçı 
otopos  : otobüs
ondüç  : ödünç

Ö


ötağan: (“öteki gün”ün bozulmuş şekli)geçen gün
ötürük : ishal

P


pace : pencere
pahlava  : baklava
pakla  : bakla
pambıh  : pamuk
paşaport  : pasaport
patirik : Patrik, kocamış kişi (hakaret için kullanılır)
pavlika  : fabrika
pece ~ pace : baca, , pencere

pıtığara : pötükare, küçük kareli kumaş
pinnik : kümes

pisik: kedi
puhare : baca
pürçüklü (pürçekli) : havuç

R


rayha : rayiha, koku

S


salıngaç : salıncak
samırsak  : sarımsak
satlıcan : zatüriye 
savak : seme, beceriksiz
savan : yere serilen bir çeşit geniş örtü
sitti : hanım, yaşlı kadın
sorutmak : ayakta beklemek
sosa ~ susa  : şose
sovan  : soğan
soyka : ölüden geriye kalan giysiler
sufra  : sofra
sumsuk : yumruk
susaşmak  : susamak
südük  sidik

Ş


şahme : hoş
şavlar  : şalvar
şıltakçı  : herhangi bir şeyi abartan
şo  : şu

T


talaş  : telaş, acele
taman : hani, demin
tapı  : tapu
tavıh  : tavuk
tavsır : tasvir, resim
tellik  : terlik
teryâki  : tiryâki

tesbik: tesbih
teselleme : tekerleme
tırışmak : kırış kırış olmak

tırsımak : tazeliğini kaybetmek, pörsümek
tomsu : tümsek
tuman : uzun paçalı don

U


ucar : haber, emare 
uylamak : musallat olmak

Ü


üğrünmek : üzüntü karşısında öne arkaya veya sola sağa hafif hafif sallanmak

V


vanılamak  : çenilemek 
verane : virane

Y


yadırgı : yabancı
yağır : at ve eşek  gibi hayvanların eyerden dolayı sırtlarında oluşan yara
yāmır  : yağmur
yapık : yazma, baş örtüsü
yassı  : yatsı 
yavlan : sığ, derin olmayan
yekinmek  :kalkmak, ayağa kalkmak, koşmak
yeldir yeldir : hızlı hızlı
yelpik : romatizma; nefes darlığı, çarpıntı
yılımsamak : tebessüm etmek
yımırta  : yumurta
yivindirmek  : başkası görmeden bir şey yapmak
yirik : yırtık
yomsulamak : herhangi bir hareket veya sözü alaysı olarak  taklit etmek


Z


zağar  küçük bir köpek 
zahar : herhalde
zahmeri : zemheri 
zalata  : salata
zavar  arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllardan kırılarak hazırlanan hayvan yemi
zibil    : gübre 

bottom of page