top of page

Aşık Baha (Bahattin Akbaş)

1947 yılında Bünyan’da doğdu. İlkokuldan sonra maddî yetersizlik nedeniyle okuyamadı. Boyacılık ve inşaat işlerinde çalıştı. Daha sonra Kayseri ve Civarı Elektrik Anonim Şirketine girdi. Halk şiiri tarzının yanı sıra serbest nazımla da şiirler yazdı.

Büyüklenme insanoğlu
Ölmemeğe çare var mı
Hazan olmuş bir gül gibi
Solmamağa çare var mı

 

Aldanmayın mülke mala
Ereceksin gör kemale
Tatlı canın Azrail’e
Vermemeğe çare var mı

 

Daim yürü Hakk izinde
Zikret onu her sözünde
Dört kişinin omzunda
Gitmemeğe çare var mı

 

Düşünmezsin hiç ölmeyi
Terk etmezsin hem gülmeyi
Yakası yok ak gömleği 
Giymemeğe çare var mı

 

Nâçâr gönül söyler sözün
Nice kişi yakar özün
Şu fānîde iki gözün
Yummamağa çare var mı

 

Demez ölüm bu genç koca
Gelir bir gün ya bir gece
Mevta namazını hoca
Kılmamağa çare var mı

 

Gelir ecel yıkar yere
Ömür tamam olur sere
Ruh çıkınca o kabire
Girmemeğe çare var mı

 

Güz olunca düşer yaprak
Yüzü örter kara toprak
Kefen çürüyünce çıplak
Kalmamağa çare var mı

 

Altımızda taşlar batar
Üstümüzde otlar biter
Yılan çayan yiyip yutar
Yenmemeğe çare var mı

 

Söyler Baha eyler hitap
Kötü yolda yoktur sevap
Hak indinde Hakka cevap 
Vermemeğe çare var mı
 

bottom of page