HER AÇIDAN KAYSERi

Kayseri Yöresi Masal Örneği (Bünyan):

​

Askinoğlu, Kusgunoğlu, Miskinoğlu, ben ava gittik. Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik, altı ay bir güz gittik. Arkamıza dönüp baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz. Gittik gittik bir ormana vardık. Ormanın adı var ağacı yok. Ağacı yok ormana girdik. İleride üç tane tavşan yatıyor. İkisi ölmüş, birinin hiç canı yok. Canı yok tavşana nişan aldık. Aksinoğlu attı vuramadı, Kuskunoğlu attı vuramadı, Miskinoğlu attı vuramadı. Ben attıydım topallattım. Aferim yiğit dediler, koluna kuvvet dediler, her attığını böyle at dediler.

 

Tavşanı aldık, git ha git, git ha git, git ha git; üç eve rasladık. İkisi yıkılmış, birinin hiç temeli yok. Temeli yoğa girdik. İçerde üç koca karı yatıyor. İkisi ölmüş, birinin hiç canı yok. Tavşanı pişirmek için, canı yok koca karıdan bir kazan istedik. İçerde var birini alın dedi. İçeri girdik üç kazan var. İkisi delik birinin hiç tabanı yok. Tabanı yok kazanı aldık, tavşanı içine koyduk, kaynat ha kaynat, kaynat ha kaynat, kaynat ha kaynat… Pişti mi acaba dedik, ye ha ye, ye ha ye, ye ha ye… karnımız doymuş ağzımızın hiç haberi yok. Çok susadığımız için oradan çıktık su aramaya. Git ha git, git ha git, git ha git üç ırmağa rasladık; ikisi kurumuş birinin hiç suyu yok. Suyu yoğa ağzımızı verdik, iç ha iç, iç ha iç, iç ha iç karnımız şişmiş midemizin hiç haberi yok.