top of page

Aylara Göre Belli Günler

 

OCAK AYI

 

01 Ocak 1921

Kayseri Meteoroloji İstasyonu kuruldu.

06 Ocak 1942

Kayseri yüzyılın en soğuk gecesini yaşadı (-32 derece)

 

17 Ocak 1911    

Kayseri’de ilk Türk şirketi olan “İslam Suhulet Şirketi” kuruldu.


ŞUBAT AYI

 

04 Şubat 1934

Atatürk Kayseri'ye en son olarak bu tarihte geldi. O gün vali konağında ağırlanan Atatürk, akşam balkondan fener alayını seyretti ve gençlere teşekkür etti. Ertesi gün vali Nazmi Toker’le Tayyare Fabrikası’nı gezdi. Kayserililerin kendisine armağan ettikleri Talas’taki köşkte öğle yemeğini yedikten sonra, Huand Hatun Medresesindeki müzeyi ziyaret etti. Tarihi birkaç camiyi de gezen Atatürk, imar hareketlerinden memnun olduğunu söyledi. Saat 15.00 te tren istasyonundan, Kayserililerin büyük tezahüratlarıyla Niğde’ye uğurlandı.

11 Şubat 1836

Çarşamba günü orta şiddette bir deprem oldu.

17 Şubat 1926

Kayseri Evlendirme Memurluğu kuruldu.

Şubat sonu

1798  Kayserili Osmanlı Dış İşleri Bakanı, Paris Büyükelçisi, matbaanın kurucularından Mehmet Raşit Efendi öldü. (Doğumu : Ispıdın 1749)

 

 

MART AYI

 

01 Mart 1930    

Kayseri Arkeoloji Müzesi açıldı.

14 Mart 1827    

Hafif şiddette deprem oldu.

15 Mart 1806    

Nizâm-ı Cedîd’in kurulmasına karşı çıkan Kayseri eski Yeniçerilerinden Hacı Ömerzâde Abdullah, Sicim Ağaoğlu, Kazazoğlu Ahmet, Gülsarıoğlu, Dandinoğlu, Mumcu Memiş ve yandaşları şehirde ayaklanma çıkartıp, bir ay süreyle şehri işgal ederek soyup yağmaladılar.

 

21 Mart 1940    

Kayseri’nin eski adetlerinden “TAŞ DÖVÜŞÜ” yasaklandı.

NİSAN AYI

07 Nisan 1870    

Kayseri’de ilk Belediye Teşkilatı kuruldu. Padişah fermanıyla Başkanlığa Mollazâde Mustafa Ağa atandı.

09 Nisan 1588    

Mimar Sinan öldü.

11 Nisan 1774    

Kanlı Kadıoğlu Deli Emir ve çetesi Kayseri’ye baskın yaparak, ileri gelenlerden Seyit Mehmet Ağa, Mollazâde Hacı Osman, Kocaağazâde Osman’ı konaklarında öldürüp çarşı ve pazarı yağmaladılar.

 

15 Nisan 1808    

Yeniçeri zorbalarından Elmacıoğlu Hasan, Bayrak İbrahim, Odabaşı ve yandaşları ayaklanma çıkardılar ama bir süre sonra yakalanarak idam edildiler.

 

20 Nisan 1914    

Kayseri bağımsız sancak oldu.

 

26 Nisan 1630    

Kayseri ve çevresinde büyük kolera salgını çıktı. Her gün 40 – 50 kişi hayatını kaybetmiştir. Zamanın kadısı, salgın hastalığın sudan kaynaklandığının farkına vararak, halkın da yardımıyla “Kumluk Suyu”nu getirtmiştir.


MAYIS AYI

27 Mayıs 1877

Talas Amerikan Hastanesi açıldı.

 

29 Mayıs 1927

Ankara – Kayseri demiryolunun açılışı İsmet İnönü tarafından yapıldı.    

31 Mayıs 1845

Büyük kolera salgını çıktı. Halkın “ölet” veya “çarık çıkartmaz” dediği bu olayda 15 günde 300 kişi hayatını kaybetti. Her evden birkaç cenaze çıkmıştır. Bir tuluk peynirin veraset yoluyla yedi eve miras düştüğü söylenir. 
(Bu olayı anlatan Esat Akçakayalı, miras meselesinin mahkeme-i şer’iyye sicilinde kayıtlı olduğunu belirtmiştir.)

HAZİRAN AYI

01 Haziran 1237

Selçuklu Sultanı Alâaddin Keykubat zehirlenerek öldürüldü.

 

04 Haziran 1078

Kayseri ve çevresi Danişmentli Beyliği topraklarına katıldı.

 

04 Haziran 1969

Hacettepe Üniversitesine bağlı olarak Gevher Nesibe Tıp Fakültesi açıldı.

 

04 Haziran 605  

Kayseri ve çevresi İran Hükümdarı II. Hüsrev’in orduları tarafından işgal edildi. Bu işgal 6 yıl sürdü.

 

23 Haziran 1821

Kayseri Mutasarrıfı Bekir Paşa’nın dürüst ve adil yönetimi karşısında çıkarları bozulan Yeniçeri ocağından ayrılma (Hasan Ağa) Akbıyıkoğlu ve 14 adamı yerli halkı ve gayr-i müslimleri sindirerek para ve mücevherat toplamaya başlamış, giderek şehrin idaresini ele geçirmiştir. Bunların şerrinden çarşı Pazar açılmaz olmuş, halk paniğe kapılmıştı. Cumartesi günü teravih namazından sonra, rakipleri Molla Zahit ve Akif Efendileri öldürdüler. Bir çok ileri geleni de yaraladılar. Halk korkarak evlerine çekildi. Esnaf dükkanlarını kapattı. Bir çok Kayserili başka yerlere göç etti. Şehrin ileri gelenleri, duruma bir çare bulmak üzere Feyzizade Fethullah Efendi’nin konağında toplandılar. Durumu haber alan Hasan Ağa, 500 adamıyla birlikte konağı basarak ateşe verdiler. Halen “Yanan Konak” diye bilinen bu konakta bulunan Güpgüpzade Hacı Bekir Ağa, Fethullah Efendinin oğlu Adil ve yeğeni Nazif Efendiyle birlikte 20 kişiyi katlettiler. Konaktan kaçıp Hisarcık’a giden Fethullah Efendi ile, yine konaktan kaçmayı başarıp bir camiye sığınan Hacı Halil Efendi, Hasan Ağanın adamları tarafından yakalanarak öldürülmüşlerdir.

 

Olayların çığırından çıkması üzerine, Kayseri Mutasarrıflığına tayin edilen Borlu Müftüzade Hacı Hüseyin Paşa, kısa sürede duruma hakim olmuş; tecavüz ve taşkınlık yapanlar cezalandırılmış; Hacıbektaş bölgesine kaçan Hasan Ağa ve adamları yakalanarak Kayseri’ye getirilerek Atpazarı meydanında idam edilmişlerdir. İbret için cesetleri üç gün boyunca Araba Pazarında sürüklenerek halka teşhir edilmiştir.

 

26 Haziran 1729

Ünlü Osmanlı Sadrazamlarından Kayserili Ahmet Paşa öldü.

 

26 Haziran 1827

Erciyes’e, bilinen ilk başarısız tırmanma girişimi. (Amerikalı misyoner Elnathan Gridley, Erciyes’e tırmanırken ayağı kayarak derin bir vadiye düştü. 15 gün sonra öldü. Vasiyeti üzerine Erciyes’in eteğini gömüldü.)

27 Haziran 1854

Talas’a ilk Amerikan misyonerleri yerleşti.

 

TEMMUZ AYI

01 Temmuz 1874

Kuraklık büyük bir kıtlığa neden oldu. Halkın “Doksanın kıtlığı” veya “Büyük kıtlık” dediği o yıl çok pahalılık olmuş unun batmanı (sekiz kilo) bir Mecidiyeye (bir altın lira  beş Mecidiye) çıkmıştı. Sivas eşrafından Mehmet Ali Bey’in gönderdiği zahire ile halk sıkıntıdan kurtulmuştur.

03 Temmuz 1600

Ünlü, Celâlî Karayazıcı ve kuvvetleri Kayseri ve çevresini işgal ettiler. Altı yıl devam eden bu işgalde şehri yağmalayıp, bir çok konağı ateşe verdiler, pek çok insanı öldürdüler.

07 Temmuz 1243

Kayseri , Moğollar tarafından işgal edilerek yağmalanıp yıkıldı.

10 Temmuz 1921

Ankara’nın işgale uğraması ihtimaline karşı Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü Kayseri’ye taşındı.

10 Temmuz 1845

Üç ay süren kuraklık sonucu Kayseri ve çevresinde büyük bir kıtlık baş gösterdi. Bu duruma bir çare bulmak için eşraftan Keşoğlu mahalle büyüklerini evine davet ediyor. Yapılan görüşmeler sonucunda Sultan Mecid’e  bir istirham nâme (dilekçe) gönderilerek o yıl ki âşârın kaldırılması ve çevreden toplanacak âşârin da halka dağıtılması isteniyor. Dağıtılacak âşârdan herkes aldığı miktar kadar devlete borçlanacaktı. Teklifin kabul edilmesiyle Kayserililer kıtlıktan çok fazla zarar görmeden kurtuluyor. Kayserili halk şairi Salih, bir destanında bu olayı şöyle dile getiriyor:


Şehr-i Kayseri’ye düştü bir figan
Gelmemiş bu gibi kıtlık zamanı
Hass ü âm çağırdı üç gün el-aman
Çare yok bozulmaz Huda fermanı

 

Çün kahir erişti bu sene gayet
Kalmadı kimsede zerrece takat
Nefs-i nefis oldu aynı kıyamet
Kesildi cümlesinin tâb ü dermanı

 

Kalmadı kimsede hiç mal ü eşya
Bütün ekmekçiler oldular ihya
Fukara onlara etti vaveyla
Fukaranın arşa çıktı efganı

 

Muhtekir mel’unlar buldular fırsat
Una bin ziyade koydular kıymet
Dediler ki onlar “Bu bir ganimet”
Ol vakit unuttular dini imanı    

 

Çok kişizadeden ref oldu hicab
Feryada başladı çok âlîcenab
Dediler hûn oldu ciğerler kebab
Âh ü vah doldurdu bütün cihanı

Nice yetimlerin gül benzi soldu
Her bir şey pahada nihayet buldu
İlle ki fukara en zebûn oldu
Onlara merhamet kıla Rahmanı

 

Bu sene fitnekâr gayetle arttı
Nice insafsızlar una taş kattı
Nice bin naz ile metaın sattı
Akıbet on sekize verdi batmanı

 

Gel inat eyleme kusurlar bizde
Bî-namaz çoğaldı hem beldemizde
Doğru zad kalmadı on binde birde
Hak ıslah eyleye âsî insanı

 

Tarih bin iki yüz altmış ikide (1845)
Zuhur etti kıtlık çün Kayseri’de
Salih’im, dediğim yâ Rabbi, dilde
Bir dahi gösterme böyle tûfânı

17 Temmuz 1169

Kayseri ve çevresi Selçuklu egemenliğine geçti.

 

18 Temmuz 1892

Kayseri ve civarında büyük kolera salgını oldu. Bugün halk arasında ölet denince hatırlanan olay bu ikincisidir. Bu salgında da çok insan ölmüş (3000 kişi), büyük camilerde her gün 20 – 25 cenazenin bulunduğu günler olmuştur. Sokakta, çarşıda düşüp düşüp ölenler her an görülen olaylar olmuştur. Bu ölüm bolluğu karşısında insanlar artık ölüye ağlamayı bir yana bırakmış, hatta ölüsünü eşeğe yükleyip gömmeye giderken türkü söyleyenlere bile rastlanmıştır

19 Temmuz1515

Kayseri ve çevresi Osmanlı yönetimine bağlandı.

 

26 Temmuz 806  

Kayseri ve çevresi Abbasilerin egemenliğine girdi.

 

29 Temmuz 1837

Erciyes’e, bilinen ilk kesin tırmanış İngiliz seyyah ve jeolog W.J. Hamilton tarafından zirveye çıkılarak gerçekleştirildi.

 

30 Temmuz 1957

Kayseri’de yüzyılın en sıcak günü yaşandı. (gölgede 40.7 C derece)

 

AĞUSTOS AYI

09 Ağustos 1621

Kayseri Mutasarrıfı İmamzâde Ali Bey, kötü yönetimi, zulmü ve ahlâksızlığı nedeniyle, ayaklanan halk tarafından öldürüldü.

11 Ağustos 1906

Kayseri’de ilk zabıta teşkilatı “ÇARŞI AĞALIĞI” adıyla kuruldu.

14 Ağustos 1835

Cuma günü akşamı meydana gelen deprem şehri harabeye çevirdi. Cami-i Kebir ve diğer camilerin minareleri büyük hasar gördü; 1064 insan öldü.(Yabancı kaynaklar 01 Ağustos 1835 derler.)

24 Ağustos 1833

Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa 8000 kişilik ordusuyla Kayseri’yi işgal etti.

26 Ağustos 1940

Pazarören Köy Enstitüsü saat 11:00 eğitim ve öğretime açıldı.

EYLÜL AYI

03 Eylül 1243    

Kayseri Moğollar tarafından işgal edildi.

 

05 Eylül 1107    

Selçuklu komutanı Afşin Kayseri’yi fethetti.

05 Eylül 1624

IV. Murat’ın saltanatı sırasında Abaza Mehmet Paşa başkanlığında bir zümre isyan başlattı. Erzurum-Kayseri-Konya ve Bursa’ya kadar yerleri işgal edip, yakıp yıktılar. Sadrazam Çerkez Mehmet Paşa büyük bir ordu ile Sivas’a doğru yola çıktı. Abaza Mehmet Paşa da Sivas’tan Kayseri’ye doğru ilerledi. İki kuvvet 05 Eylül 1624 tarihinde Karasu köprüsü civarında karşılaştı ve Abaza Mehmet Paşa ve Celâli’ler bozguna uğradılar.

 

05 Eylül 1966

TED Koleji eğitim ve öğretime başladı.(Bakanlık oluru ise 26.10.1966 tarih ve 14633 sayılıdır.)

 

07 Eylül 726

Abdülmelikoğlu Müslim komutasındaki Arap akıncıları Kayseri’yi topraklarına kattılar.

 

13 Eylül 1893    

Kayseri İdadisi (lise) Sadullah Ağa konağında eğitim ve öğretime açıldı.

14 Eylül 1870    

Kapalı Çarşıda büyük bir yangın çıktı. O zamanlar çarşı ahşaptan olduğu için 1804 dükkân tamamen yanmıştır. 

 

20 Eylül 1928

Atatürk ikinci kez, Başbakan İsmet İnönü ile birlikte, Sivas’tan Kayseri'ye geldi. Harf inkılabının en yoğun olduğu bu dönemde Atatürk, Gesi bucağında halkı yeni harflerden imtihan etti.

EKİM AYI

 

03 Ekim 1926    

Kayseri Tayyare Fabrikası açıldı.

 

12 Ekim 1903    

Kayseri Saat Kulesi ve muvakkit hanesi yaptırıldı.

 

12 Ekim 1922    

Büyük Taarruzda esir alınan Yunan subaylarından Korgeneral Trikopis, 2 General, 12 Albay, 4 Yarbay, 12 Binbaşı, 20 Yüzbaşı, 34 Üsteğmen, 69 Teğmen, 193 Yedek subay Kayseri’ye getirildiler.

13 Ekim 1764    

Kayserili Kanlıkadıoğlu Deli Emir ve çetesi Talas ve çevre köyleri işgal ettiler. 10 yıla yakın süren bu işgalde soygun, yağma, insan öldürme ve ırza tasallutta bulundular. Taceddin Mahallesinden Kanlıkadıoğlu Deli Emir lakabıyla anılan Mustafa ve kardeşi İsmail, Dülgeroğlu Hasan, Sucukoğlu Mehmet, Dervişağa oğlu çolak Fevzi ve bunların taraflarından birkaç yüz kişi, kasaba ve köyleri basıp, halka zulmetmeye, mal ve hayvanlarını gasbetmeye başladılar. Talas kasabasını basıp halkın para ve mücevheratları alan sergerdeler, bununla da yetinmeyip, Talas’ta “Serdengeçti Ağalığı” adıyla bir de voyvodalık kurmuşlardır. Yıllarca süren bu zulme dayanamayan ahali, İstanbul’a müracaatla, huzurun sağlanması dileğinde bulunmuşlardır. İstanbul’dan gelen bir fermanla eşkıyanın yakalanması istenmiştir. Olayın İstanbul’a ulaştırılmasından tedirgin olan eşkıya, intikam duygusuyla zulmünü daha da artırmış, şehrin ileri gelenlerinden Miralay Seyyid Mehmet Ağa, Nakıb-ül Eşraf Kaymakamı Mollazade Hacı Osman Efendi ve Mütesellim-i liva Kocaağazade Osman Ağa’yı da konaklarında öldürmüşlerdir.

 

Eşraftan Zennecizade Mustafa Ağa, Tennuri Şeyh Mustafa Efendi, Torunağazade Osman Ağa, Erkiletlizade Halil Efendi, Haseki Ağası Bahçecizade Feyzullah Efendi ve Drazzade Hacı Ahmed Ağa’lardan teşekkül eden bir meclisin de yardımıyla eşkıyanın ileri gelenleri yakalanmış ve 18 kişi idam edilmiştir. Tam on yıl süren Kanlıkadıoğlu Deli Emir İsyanı böylece bastırılarak halka rahat bir nefes aldırılmıştır.

 

13 Ekim 1924    

Atatürk Kayseri’ye geldi. Atatürk’ün Reis-i Cumhur sıfatıyla Kayseri’ye ilk gelişiydi. O zaman Erzurum depremini teftişten dönüyorlardı. Kendilerinden iki gün önce de eşi Latife Hanım Kayseri’ye gelmişti.

O zamanlarda Kayseri’de çıkmakta olan MİSAK gazetesi, Atatürk’ün bu seferki gelişlerini şöyle anlatıyordu:

 

“.... Şehrimiz halkı kadın ve erkek, ihtiyar ve genç sokaklara yayıldı. Şehrin methalindeki haneler hınca hınç dolmuş, damlarda bile ayak basacak yer kalmamıştı. Sivas tariki, müstakbelîn ile dolup taşmıştı. Henüz sayfiyelerde bulunan bir takım aileler kemâl-i tehâlükle şehre koşuyorlar, Reis-i Cumhur Hazretlerini görmek emelini taşıyorlardı.

 

Vali Beyefendi, Mebus beyler, kumandan Beyler ve muteber tüccarandan bazı zevat otomobille istikbale şitap eylediler. İki günden beri şehrimizde bulunan Lâtife Hanımefendi ve Salih Bey de istikbâle iştirak buyurmuşlardır.

 

Hacı Kılıç mahallesinden ve tüccardan Hacı Ağanın kurbanlık için tak-ı zaferin altında hazır bulundurduğu ve üzerini tüllerle, türlü türlü ziynetlerle süslediği devenin vaziyeti her kalbe heyecan veriyordu. Nihayet muhterem ve büyük misafirimiz tufan alkışları içinde şehrimizi teşrif buyurdular ve her taraftan (Yaşa Paşam, sağ ol büyük kumandan) nidaları ile karşılanarak Belediyeye nazil oldular.

Büyük Gazi’miz bir müddet istirahattan sonra halkın arzusu ve mütemâdî alkışları üzerine belediyenin balkonunu teşrif buyurdular ve “Nasılsınız arkadaşlar, rahat mısınız?” buyurarak müçtemiinin hatırlarını tatyip ettiler. “Saye-i devletinizde rahatız Paşam Allah ömr-i devletlerini müzdat buyursun” nidaları ile karşılandılar.

Bâdehu Paşa Hazretleri beş sene evvel Kayseri’deki hatıratı yâd ettiler ve kendilerinden kuvvet aldıklarından bahis buyurdular ve halkın tezahüratına beyan-ı memnuniyet ederek halkın alkışları ve yaşa sadaları arasında istirahatlarına tahsis kılınan daireyi teşrif eylediler.”  Atatürk bundan çok memnun kalarak kısa bir cevap verdi: “Geçmişin tereddütlü çürümüş zihniyeti ölmüştür. Bütün dünya bilmelidir ki, Türk Milleti hakkını, haysiyetini, şerefini tanıtmaya kādirdir. Türk vatanının bir karış toprağı için bütün millet bir vücut olarak ayağa kalkar”

 

14 Ekim 1924    

Gültepe “Memleket Hastanesi” Atatürk tarafından hizmete açıldı.

16 Ekim 1873    

Yanan Kapalı Çarşı Maraş Mutasarrıfı Osman Paşa Tarafından İtalya’dan getirtilen mimar/mühendis tarafından yeniden kâgir olarak inşa edildi.

30 Ekim 1890    

Çok şiddetli yağmurlar yağmış ve Kayseri’nin dam olan tüm evleri akmıştı. Halk camilere ve hamamlara sığınmış, ancak zemin katı olanlar evlerinde barınabilmişlerdi. Bu olay DAMLA VAK’ASI olarak bilinir.

KASIM AYI

 

06 Kasım 1927

Bünyan Sümerbank Yünlü Mensucat Fabrikası açıldı.

 

06 Kasım 1955

Kayseri Şeker Fabrikası açıldı.

18 Kasım 1930

Atatürk, yanında İçişleri Bakanı Şükrü (Kaya), milletvekilleri, yaverler, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Hüsamettin ve her bakanlıktan birer müfettişle çıkmış olduğu yurt gezisinin bu gününde Kayseri'ye geldi. Kayserililer, Atatürk’ü  Beydeğirmeni istasyonunda karşıladılar. Atatürk o gün, Valiliği, Kolorduyu, ve Belediyeyi ziyaret ettikten sonra, Kayseri Lisesi’nde derslere girdi. Ertesi gün Sivas’a hareket etti.

18 Kasım 1978

Kayseri Erciyes Üniversitesi kuruldu.

 

ARALIK AYI

19 Aralık 1919

Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye saat 13:15 de Kayseri’ye geldiler. Bu gün Kayseri’de ATATÜRK GÜNÜ olarak kutlanır. Atatürk Sivas’tan Ankara’ya geçerken Kayseri’ye de uğramışlardır. Yanında Mahzar Müfit (Kansu), H. Rauf (Orbay) Dr. Refik (Saydam ) Hakkı Behiç A.Rüstem, Şeyh Fevzi Efendi, Yaver Cevat Abbas (Gürer) Muzaffer (Kılıç) Bedri, ve başkaları da bulunuyordu. Otomobilleri Sivas Caddesindeki Hayvan Hastanesi’nin  hizasında durdu. Oradan itibaren yürümeye başladı. Kıyafeti şöyle idi : Başında bir kalpak, ayağında kilot bir pantolon ve çizme yerine uzun bir çorap ile açık renk spor bir ceket.

Yolun iki yanına dizilmiş olan kalabalık bir halk topluluğu arasından yürüyerek o günkü Belediye Binasına kadar geldiklerinde, balkondan, halka kısa bir konuşma yapmıştı. Şehrin ileri gelenleri ve cemiyet mensupları kendilerini belediyede ziyaret etmişlerdi.    

 

20 Aralık 1919 Şehirde bir gezi yapmışlar ve İhtiyat Zabitanı Cemiyetini ziyaret etmişlerdi. Burada yapmış olduğu konuşmada: “Kayserili ihtiyat zabitan arkadaşlarımın istiklâl mücadelesi uğruna yaptıklarından ve yapmak istediklerinden tamamen ve memnuniyetle haberdar bulunuyorum” demişlerdir.  Bu cemiyetin o zamanki reisi Mazlum Rasim idi ki bu zat vaktiyle Kayseri Lisesi’nde Tabiiye öğretmenliği yapmıştı.

 

Atatürk Kayseri’de beş gün kaldı. Bu süre içerisinde İmam oğlu Reşit Bey’in evinde misafir edildi. Arkadaşları da başka evlerde misafir edildiler. 

 

21 Aralık 1919

Atatürk ve Heyet-i Temsiliye Kayseri’den ayrıldılar.

 

28 Aralık 1833

Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa kuvvetleri 4 aylık işgalden sonra Kayseri’den  çekildiler.

Aralık sonları 1917  

Kayseri Lisesi yeni binasına taşındı.
 

bottom of page