top of page

Kayseri Ağzı ile Yazılmış Bir Mektup Örneği:


Değerli eğitimci ve araştırmacı Sayın Kâzım Yedekçioğlu’nun, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlanan  “Kayseri Ağzı III” adlı eserinde yer alan bir mektup, Kayseri konuşma özelliğinin güzel bir örneğidir. Mektup şöyle:

Gardaşım Hacāsan (Hacı Hasan)

Evvelâ selam ider, gözlerinden öperim. İyisin inşallah. Bizi sorarsan iyiyik.

 

Geçen bazar günü sabahınan, bağın dabanında Hassüyüngilinen (Hacı Hüseyin’lerle) otururken, aşağı gonşu bağdan bi lülülüm goptu. Gopduk vardık Hacanımınan gelin birbirine düşmüş; eğsik-artık söylüyorlar birbirlerine. Hacemmi arada galmış, yazık. Gelin gaynanaya bağırıyor, ganyana da geline cüvap viriyor… “Çişitsiniz, çişit” diyor.

 

Gelin, Hacanıma, anası evinde öğrendiklerini sıralıyor:

Gaynanayı nitmeli
Merdimandan yitmeli
Tangal mangal olurken
Geçip keyfine bakmalı

 

Gaynanayı nitmeli
Gaynar gazana atmalı
Yandım gelin didikçe
Altına odun atmalı

 

Gaynanalar arsız olur
Eli yüzü nursuz olur
Hergün ağşam hırsız olur

 

Gaynanam gazan garası
Görümcem Allah belası
Altı ayda bir gör
İki gözünü kör gör

 

Gaynananın adı Hörü
Kör olsun gözünün biri
Hotlak garı benden diri

Hayna hayna
Galk goca garı sen de oyna
İlâne başlım sen de oyna
Sarımsak dişlim sen de oyna

Gelin böle çemkiriyor, idiş idiş idişiyor. Ganyana de ona cüvap viriyor:

Penceresi demir gelin

Ne buyurdun emir gelin

Oğlanı ben doğurdum

Gel götümü kemir gelin

 

Bunları duyunca Ateşlerin Hacemmiyinen vardık. Gaynatayı aldık, geldik. Hacanımı da gadınlar götürdüler. Gızın babasına haber savıldı, o da geldi. “Oğlan askerden gelene gadar bizde dursun” didi; aldı gızını gitti.

 

İşin aslını aradık ki gelin, bebiyi severkenez:

 

Bu ne soy bu ne huy

Tay gibi anası, fidan gibi babası

Efendi efendi dayıları

Cici cici teyzeleri

Dingil gazık amıcaları

Yamru yumru ameleri

Ay yüzlü annannesi

Dümbek götlü babannesi

diyesiymiş. Ganyana da bunları duyunca, cini depesine toplanmış. Zaten bu gelini ezelebet sevmezdi gaynana. Bebiykenez geline şööle dirdi Hacanım :

“yarın böyüyünce kimin evini yıkacân aceba ?

Oğlan askerden gelince ayrıldılar. Hacanım temelli Hacemmiye şiveyi şiveyi söölüyerek adamı doldurdu. Hacemmi,  oğlunun evine ipiyce zaman basmadı.
Bayramda oğlanı aldık vardık. Anası elini virmiyor. Hacemmi bişî dimedi, elini öptürdü. Aşağıdan Hacanım muhal muhal geldi. Zorunan, oğlana elini virdi, tekrar aşağıya indi. Aşağıdan Hacanımın sesi geldi:

 

Garşıdan gelir güveem
Gıf gıf eder eğem
Elli dene oğlum olsa
İlle güvem, ille güvem

 

Oğlan gızdı kalktı: “Biz gidek ağa, güvesi olanın oğlu olazmış” didi, gitti.

 

Oğlan tüken açacak, parası yok. Hacemmiye vardım : “ıcık gidor vir; oğlanın durumu mālum” diyeceedik, Hacemmi daha ben dimeden: “O yile gidenin yingesi geline bir şey virmem” didi. “İlâlem ne dir?” dirkene, Hacemmi : “Viriyim amma Hacānım duymasın” didi. Niyse, işi biçimine dıhdık, oğlan hırıdını çevirmeye başladı.

 

Zaten hep böle olur. Okta da var yayda da. Düzelir baağh!..

 

İşte böyle gardaşım. Tekrar selam ider gözlerinden öperim. 

 

Gardaşın Şavkı
 

bottom of page